Merhabalar,
Bugün yine sizlere kaç kere okuduğumu bilmediğim bir kitaptan bahsetmek istiyorum.
Amcamdan yadigar eski kitaplardan biri. Öyleki kitap 1973 basımı, saman kağıt ve ciltli. Yani en sevdiklerimden.
İçinde benim favori yazarlarımdan, her okuyuşumda bana buhranlar geçirten, karamsar bir parça Dostoyevski bulunuyor.
Kitap iki kısım diyebilirim.
İlk bölümü Dostoyevski'nin hikayelerinin bir kısmı.
169 sayfa.
Ahmet Ekeş çevirisi ile okudum.
Hikayeler şunlardı:
-Timsah
-Bay Proharçin
-Küçük Kahraman
-Dokuz Mektupluk Roman
Kısa hikayeler olmasına rağmen, ağır düşünceler uyandırıyor.
Favori hikayelerimden Küçük Kahramandan bir alıntı yaparak bu kısmı bitireyim.
''Onun hiç de hoş olmayan bir durumuna tanık olmuş; sırlarına -çağrılmadığım halde- katılmıştım
sf:119
Kitabın diğer kısmı ise 232 sayfa.
Bu bölümü ise Ergin Altay çevirmiş.
Bir Yazarın Günlüğü 1873
Dostoyevski'nin bir günlük gibi tuttuğu bölümler. Esasında bildiğimiz günlük anlayışına uymuyor. Çevre, insanlar ve bir çok konu hakkında görüşlerini, düşüncelerini, hislerini dile getirdiği bölümlerden oluşuyor.
Bizi kafasından neler geçtiğini anlamaya zorluyor. Onun o karamsar dünyasına ve değişik bakış açısına yaklaşmamızı sağlamaya çalışıyor.
Dostoyevski sevdiğim yazarlardan olduğu için benim her defasında keyifle okuduğum bir kitap bu.
Kitaptan çizdiğim bir kaç cümle ile bitireyim.
''Düşünceler uçuşuyor havada, düşüncede etkili, insanın içine işleyen bir şey var...''
sf: 25
''Her iftiranın daima biraz izi kalır''
sf: 46
''İnsan bir çok şeyi, bilincine varmadan yalnızca hissedebilir. Bilinçsiz olarak çok şeyi bilebilir insan.''
sf: 63
Siz bu kitapları okudunuz mu? Okuduysanız görüşlerinizi duymaktan memnun olurum.
Sevgiler :)
Eski, ciltli kitapları ben de severim. Sayfalarında ayrı bir koku vardır. Cildin üzerinde kitabın adı çoklukla yaldızlı yazılı olur.
YanıtlaSilAlıntılar güzeldi :)
Evet evet gerçekten üzerinde yaldızlı yazıyor kitap adı :)
SilBen de bayılıyorum ve teşekkürler :)
Çok önceki zamanlarda okuduğum için yoru.layacak kadar hafızamda yok malesef.Ancak dostoyevski başlı başlına yeter diyorum ve ellerine sağlık paylaşımın için 😃
YanıtlaSilBloğumada beklerim 😃
Aynen öyle gerçekten de :) Dostoyevski denilince ben de bir duruyorum. Geliyorum hemen bloga. Bayadır detaylıca kalamadım buralarda o nedenle gelişim gecikti biraz :)
SilDil-ədəbiyyatı bitirdiyim üçün, hələ bir də keçmiş Sovet ölkəsində yaşadığımız üçün bütün rus yazıçılarını oxumuşduq tələbəykən. Dostayevskini də həmçinin. Amma deyəsən yenidən bir göz atmaq lazımdır o kitablara. Çünki çoxunu unutmuşam:( Xatırlatdığınız üçün təşəkkürlər.
YanıtlaSilBen dil okumadım ama Rus yazarların çoğunu ben de okudum. Hepsini çok seviyorum. Sen de tekrar okuyup uzman bir gözle yorumlasan keşke. Yazını merakla bekleyeceğim.
SilSevgiler :)
Ben okumadım:( Kaleminize sağlık... Sevgiler...
YanıtlaSilTeşekkür ederim :)
SilSenin yorumunu da merak ediyorum aslında. Okursun belki? Yorumlarsın bize?
Okumadım ben ama en kisa zamanda bulup okuyacağım. Cizdiginiz cümleler çok anlamlı..👏🖒🤗
YanıtlaSilÇok sevindim beğenmenize. Ne güzel, sizden de bir yorum bekliyorum o halde okuduktan sonra :)
SilOkumayı çok istediğim ama bir o kadar korktuğum bir yazar
YanıtlaSilKorkma korkma. Seveceğini düşünüyorum. Okursan bir yazı yaz ama :)
SilMutlaka (:
SilHenüz okumadım, efendim. Ancak şu 63'teki alıntı çok hoşuma gitti. Fırsat bulursam mutlaka okuyacağım :)
YanıtlaSilSize hitap edecektir diye düşünüyorum efendim :)
SilYok okumadım. Dostoyevski deyince bile üstüme bi ağırlık çöküyo itiraf edeyim. :) Yalnız o ilk satırlarda kitabı tasvir etmişsin ya ciltli miltli diye, offf o kitabın kokusu da vardır şimdi bi de?! Yaşanmışlık, okunmuşluk, hayat kokusu vardır? <3 ;)
YanıtlaSilAhaha öyle oluyor gerçekten de. O nedenle ben bir Dostoyevski, üzerine bir Gorki okuyorum :)
Silgüzel bir kitaba benziyor, içsel karmaşaya sürükleyebilir :)
YanıtlaSilHem de ne karmaşa, ne ağırlık :) Yine de vazgeçemiyorum :)
SilElif aslında Dostoyevski romanlarını arka arkaya okumam lazım. Tam benlik. Çivi çiviyi söker belki :) Bunu da okurum. Ama ben kitap yorumu yapmadığım için, gelir buraya bırakırım yorumumu. Gözlerinden öpüyorum kızımın :)
YanıtlaSilOku ablacığım. Belki iyi gelir dediğin gibi. Biraz sakin kafayla, sindire sindire okumak şart ama muhakkak bir yerinden kendini yakalıyor insan gerçekten de.
SilSevgiyle sarılıyorum sana :)